Üniversitelerden...
Zam protestosuna polis terörü
Edirne’de yaklaşık bir aydır süren ulaşım zammı protestoları 3 Mart günü gerçekleştirilen eylemle devam etti. Edirne Belediyesi’nin hem ekonomik hem de siyasal rant içeren ulaşım zammı ve kent kart uygulaması uzun zamandır şehir genelinde protesto ediliyor. yüzde 50’ye varan ulaşım zammı öğrencilerin yanı sıra Edirneliler tarafından da tepkiyle karşılandı.
Belediye için bir rant kapısı olan kent kart uygulaması kapsamında, genel olarak kart çıkarmak için 5 TL alınırken, öğrenciler için bu ücret 7.5 TL’ye çıkıyor. Ayrıca Edirne’de ikamet etme şartı aranıyor. Bu uygulamanın yarattığı tepki ile protesto eylemleri örgütlenirken, ilk eylem PTT önünde toplanan iki bine yakın öğrencinin belediye önüne yürümesi ile gerçekleşti. İkinci eylem ise Balkan Yerleşkesi Fen-Edebiyat Fakültesi önünden toplanarak Ayşekadın Yerleşkesi önüne yapılan yürüyüştü. Bu eylem kapsamında D-100 karayolu trafiğe kapatılmış sonrasında ise polis ile arbede yaşanmıştı.
3 Mart günü ise Trakya Üniversitesi Öğrenci Platformu’nun gerçekleştirdiği eyleme yine polis terörü damgasını vurdu. Kitlenin toplanmaya başlaması ve kortej kurma durumuna geçilmesiyle birlikte polis kitleye azgınca saldırdı. Yaklaşık iki buçuk saat süren çatışmada öğrenciler hiçbir şekilde taviz vermedi ve direndi.
Eylemde 3 kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınan öğrenciler 10 dk. polis arabasında tutulduktan sonra haklarında işlem yapılmadan serbest bırakıldı. Diğer yandan çatışma sırasında pek çok öğrenci yaralandı. 10 öğrenci hastaneye kaldırılırken bir öğrencinin parmakları kırıldı.
Çatışmanın ardından yerleşke önünden 4 km yürünerek PTT önüne gelindi ve burada saldırıyı ve ulaşım zammını protesto etmek için basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından yaralanan öğrenciler hastanede ziyaret edildi.
Ekim Gençliği / Edirne
Öğrenciler eylemle okula girdi
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) uzaklaştırma cezası alarak üniversite girişinde direnişe geçen 16 öğrenci, idari mahkemeye yapılan başvurunun ardından çıkan yürütmeyi durdurma kararı ile birlikte tekrar üniversiteye girebilme hakkı kazandı.
Bir hafta boyunca kapı önünde gece-gündüz demeden ve olumsuz hava koşullarına rağmen yapılan direniş, 7 Mart günü yapılan eylemle sonlandırıldı. Nizamiye girişinde toplanılarak bir süre davul ve zurna eşliğinde halaylar çekildi. Ardından kitle devrimci marşlar ve sloganlarla Fen-Edebiyat Fakültesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Burada bir öğrenci tarafından saldırılarla ilgili ajitasyon konuşması gerçekleştirildi. Konuşmanın ardından basın metni okundu.
Saldırıların teşhir edildiği açıklamada tüm baskılara rağmen üniversitelerde yürütülen mücadeleden asla geri adım atılmayacağı ifade edildi.
Ekim Gençliği / Samsun
MMO Öğrenci Komisyonu’ndan kurultay
Makine Mühendisleri Odası Öğrenci Komisyonu “İstanbul Yerel Öğrenci Kurultayı”nı gerçekleştirdi.
5 Mart günü İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü Orhan Öcalgiray Konferans Salonu’nda gerçekleşen kurultay açılış konuşması ile başladı. MMO öğrenci örgütlülüğü üzerine yapılan tartışmalardan sonra “İstanbul’da öğrenci olmak”, “Eğitimdeki sorunlar”, “Mühendisin toplumsal rolü (toplumcu mühendislik)” başlıkları altında öğrenci komisyonu üyelerinin tebliğleri sunuldu ve canlı tartışmalar yapıldı.
“İstanbul’da öğrenci olmak” başlığı altında yürütülen tartışmalarda paralı eğitim uygulamalarına vurgu yapılırken, bunun bütün üniversite öğrencilerinin ortak sorunu olduğu belirtildi. Barınma, yemek, ulaşım gibi temel ihtiyaçların parasız hale getirilmesi temel talepler arasında yer aldı.
“Eğitimdeki sorunlar” başlığı altında kadın sorunu, Bologna süreci, YÖK, belgelendirme-yetkilendirme, anadilde eğitim başlıkları üzerinden sunumlar gerçekleştirildi. Yapılan tartışmalarda örgütlülüğün altı çizilirken, mücadelede tüm güçlerle birlikte ortaklaştırılması gerektiği yönünde öneriler geldi.
Kurultay yakın zamanda sonuç bildirgesinin ilan edileceğinin duyurulması ile son buldu.
Toplumcu Mühendis, Mimar, Şehir Planlama Öğrencileri / İstanbul
YTÜ’de çok yönlü devrimci faaliyet
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Ekim Gençliği okurları çok yönlü bir devrimci siyasal faaliyet örmeye devam ediyor.
16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıldönümü yaklaşırken YTÜ Yıldız Kampüsü’nde de çalışmalar başladı.
Ekim Gençliği imzalı afişler ve 16 Mart katliamlarını anlatan duvar gazeteleri Tonoz Kantin, yemekhane ve fakültelerde yaygın olarak kullanıldı.
7 Mart günü faşistlerin “Münazara Kulübü” paravanı ile gerçekleştirmek istediği “Çanakkale ruhunu tartışıyoruz” başlıklı etkinlik duvar gazetesi ve bildiri dağıtımları ile teşhir edildi. “YTÜ’de faşizme geçit yok!” şiarlı bildiri ve duvar gazetelerinde Münazara Kulübü’nün gerçek yüzü öğrencilere anlatıldı.
“Savunma Sanayi Günleri” de Ekim Gençliği okurlarınca teşhire konu edildi. “Savunma” adı altında pazarlanan emperyalist saldırganlığın ve bu çerçevede yerli-yabancı silah tüccarlarının teşhir edildiği çalışmada, YÖK’ün “özgür üniversite” yalanları ile birlikte üniversitelerde bu tür etkinliklere daha fazla yer açtığı söylendi.
Libya başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da devam eden halk ayaklanmalarının son durumunu anlatan duvar gazeteleriyle birlikte gençliğin güncel taleplerini içeren afişler de yaygın bir şekilde kullanıldı.
Ekim Gençliği / YTÜ
Genç-Sen’den 8 Mart söyleşisi
Devrimci 8 Mart mitininge katılan Genç-Sen üyeleri 4 Mart Cuma günü Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde bir söyleşi gerçekleştirdiler.
8 Mart’ın tarihi ve güncelliği çerçevesinde kadın sorunu üzerine yapılan söyleşiye direnişçi Ontex işçileri de katıldı.
Kadın sorunu ve kadının mücadeledeki yeri üzerine hazırlanmış sinevizyonun izlenmesinin ardından kadın sorununun ortaya çıkışı üzerine konuşmalarla söyleşi başladı. Konuşmalarda kadın sorununun mülkiyet kavramının ortaya çıkışı ile başladığı vurgulanırken, kapitalizmde de kadına karşı baskı ve sömürünün katmerlendiği belirtildi. Kadın sorununu cinsiyetçi bakış açısıyla kadın-erkek karşıtlığı üzerinden değerlendiren liberal-reformist algının kadın sorununu sınıfsal özünden koparttığı belirtildi. Buna karşılık 8 Mart’ın devrimci özüne uygun olarak mücadele verme ve alanlarda olma çağrısı yapıldı.
Etkinlikte söz alan direnişçi Ontex işçisi Gamze Kayhan, Ontex’teki çalışma koşullarından bahsetti. Ontex’te çalışan kadınların karşılaştığı zorluklar ve maruz kaldıkları ayrımcı politikaları anlattı. Etkinliğe katılım sağlayan erkek işçiler de kadın ve erkek işçilerin hayatın her alanında birlikte mücadele etmesinin önemine değindiler. Yaşadıkları direniş deneyimi üzerinden birlikte mücadeleyi öğrendiklerini söyleyen işçiler mücadele coşkularını Genç-Sen üyesi öğrencilerle paylaştılar.
Söyleşinin ardından hep birlikte türküler söylenerek “Kadın erkek el ele onurlu mücadeleye!” sloganı ile etkinlik sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
|